Bayanların zaferi…

‘Sekiz Bayan’da (Huit Femmes/2002) ataerkillikten feragatı, ‘Kadın İsterse’de (La Potiche/2010) anaerkil iktidarı anlattım. Üçlememin son kısmı ‘Suç Bende’de (Mon Crime/2023) bayan dayanışmasının zaferini betimliyorum” diyor direktör François Ozon. Georges Berr ile Louis Verneuil’ün 1934 tarihli tiyatro oyununu hafif, mizahi ve uzaklıklı biçimde sinemaya uyarlayan direktör günümüz bayanlarının sıkıntılarına da gönderme yapar. 1930’larda Fransız bayanları ataerkil nizamın boyunduruğu altındadırlar, oy veremezler, bankada hesap açtırmaları yasaktır, evlenmek için çeyizleri olmalıdır. Oyuncu adayı genç, hoş Madeleine ile avukat arkadaşı Pauline çok parasızdırlar. Ortalık Christine ve Léa Papin, Violette Nozière’in işlediği cinayetlerle çalkalanmaktadır. Ünlü bir yapımcıyla görüşmeye giden Madeleine adamın elinden sıkıntı kurtulur, kısa bir müddet sonra yapımcının (Harvey Weinstein’a gönderme) meyyit bulunduğu haberi gelir. Pauline şeytani bir plan yapar, Madeleine’i cinayeti işlemediği halde hatalı olarak gösterir. Makus bir oyuncu olan Madeleine bu kuyruklu palavradan sonra uygun bir oyuncu olur. Duruşma sahneleri sinemanın en başarılı kısmıdır.

YAŞAM BİR SAHNEDİR 

Herkes en âlâ rolünü oynamaya başlar, Madeleine heyete kendini uygunca acındırır, Pauline hitabet yeteneğiyle herkesin gözünü boyar. Sonunda Madeleine legal müdaafadan beraat eder. Ömür bir tiyatro sahnesidir, herkes bu sahnede rol yapar. Gerçek ile kurgu karışır, bulanıklaşır. Madeleine çok ünlü olur, çok sayıda sinema ve oyun teklifi alır. Genç bayanlar sınıf atlayıp çok varlıklı olurlar. Sessiz sinemanın eski yıldızı Odette Chaumette işlediğim kabahat işinize yaradı, kendi hissemi istiyorum diyerek Madeleine’le Pauline’i tehdit eder. Bulvar tiyatrosu, commedia dell’arte geleneğine bağlı, akışkan, ritm ve zeki diyaloglarla dolu, tüm oyuncuların başarılı yorumlar sunduğu, Ernst Lubitsch’in Design for Living’deki (Bir Gönülde İki Sevda/1933) Paris’in ülkü imgesine gönderme yapan, bayan dayanışmasını, özgürlük, eşitlik, ataerkilliği işleyen Cürüm Bende’de Nadia Tereszidewicz, Rebecca Marder, Isabelle Huppert, Fabrice Luchini, André Dussolier oynuyor. 

İYİ İLE BERBATIN SAVAŞI

Katolik Kilisesi’nin tartışmalı karakteri, yüz bin şeytan çıkarma ayinine katılan Rahip Gabriele Amorth’un Bir Şeytan Çıkarıcı Kıssasını Anlatıyor, Bir Şeytan Çıkarıcı: Daha Fazla Kıssa kitaplarından Julius Avery’nin çektiği doğaüstü dehşet tansiyon The Pope’s Exorcist (Şeytanın Düşmanı) güzel ile berbatın savaşını irdeliyor. Vatikan’ın baş şeytan çıkarıcısı Amorth insanları anlayış, konuşma, telkin ve gösteriyle düzgünleştirir. Şeytan bir çocuğun vücuduna kutsanmış, İspanyol engizisyonunun en karanlık devrini görmüş bir manastırda girer. Rahibi muvaffakiyetle yorumlayan Oscarlı Russell Crowe, Dirty Harry, Columbo üzere canavar avlayan bir üstün kahramandır. Avery “Her şeyin yüzde 98’i bilimle açıklanabilir, açıklanamayan yüzde 2 bu sinemada yer alıyor” diyor. Papa’yı yılların aktörü Franco Nero oynuyor.