Profesör uyardı: Dişe ayrılmayan 5 dakika, 100 bin liraya kadar maliyetle geri dönüyor

 Ağız ve diş sıhhatinin ehemmiyetine vurgu yapan Prof. Dr. Alper Kuştarcı, diş yahut diş etinde oluşabilen enfeksiyonun önemli rahatsızlıklara yol açtığını belirtti. Kuştarcı, ilerleyen enfeksiyonların kalp rahatsızlıklarına neden olduğunu anlattı.

Her gün diş için ayrılmayan 5 dakikanın diş kayıplarına yol açtığını aktaran Kuştarcı, aksayan tedavi sürecinin, maddi zararın yanı sıra vakit kaybına neden olduğunu söyledi.

DİŞ ENFEKSİYONU KALP KAPAKÇIĞINI ETKİLİYOR

Sağlığın ağızda başladığını anlatan Prof. Dr. Kuştarcı, diş ve diş eti enfeksiyonlarının iç organlara ziyan verdiğini aktardı.

Her yıl birçok insanın ağız diş sıhhati enfeksiyonu nedeniyle farklı hastalıklara yakalandığını belirten Kuştarcı, “Ağız ve diş enfeksiyonları kalp kapakçığı, mide, eklem ve böbrek rahatsızlığı üzere hastalıklara yol açıyor. Örneğin; bir hastada çürük yahut diş eti enfeksiyonu meydana geldi, hasta bunun tedavisini yaptırmadı yahut dişlerini fırçalamaya devam ediyor. O denli büyük bir bakteriyel yük meydana geliyor ki bu kan ile kalp kapakçığına yerleşip yavaş yavaş çoğalmaya başlıyor. Sonuçta da kalp hastalıkları, kalp kapakçıkları tutulumuna kadar gidebiliyor” diye konuştu. 

TEDAVİ EDİLMEDİĞİNDE DİŞ KAYIPLARI MEYDANA GELİYOR

Ağız ve diş bakımının çok değerli olduğunu, günde en az 2 kez diş fırçalanması gerektiğini belirten Prof. Dr. Kuştarcı, diş ipi kullanımının önemine de dikkat çekerek, şunları kaydetti:

• “Dişler fırçalanmadığı vakit çürük ve diş eti enfeksiyonu olarak geri dönüyor. Artık tedavi olma sürecine giriliyor. Tedavi edilmediğinde diş kayıpları meydana gelebiliyor ve bunun sonucunda hem vakit hem de maddi ve manevi kayıplar artıyor. Hem sıhhat sisteminden ötürü hükümetlere hem de ferdî maddi külfet gereken sürece giriliyor. Günde 5 dakikamızı diş fırçalamaya ayırarak, günde en az 2 kez diş fırçalamayı tavsiye ediyoruz.
• Diş tabibi denetimlerine giderek bunların önüne geçebiliriz. Örneğin; bir çürük meydana geldiğinde birinci olarak bunun dolguyla onarımı gerekiyor. Dolgu yapılmazsa çürük ilerliyor ve kanal tedavisine geliyor. Bu 500 lira 5 bin liraya dönmüş oluyor. Diş kayıpları da meydana gelirse implant tedavileri yahut prototip onarımlara geliyor. Bu 500 lira 5 bin liraya, 10 bin lira 20 bin liraya, 50 bin liraya yahut 100 bin liraya kadar dönebiliyor.
• Hastalarımız ‘5 dakika ayıramadım, çok vaktim zamanım yoktu’ diyor. Aslında 5 dakika 1 saate, bazen birkaç saatlik seanslara dönüyor. Lakin prototip onarımlara, implant tedavilerine dönüştüğü vakit da 3-4 ay tedavi süreci üzere çok büyük vakit kayıplarına neden oluyor. Olağanda günlük 5 dakika dişimizi fırçalayarak aslında her şeyin önüne geçebiliriz.”

Prof. Dr. Kuştarcı, kollayıcı diş tedavilerine yönelinmesi gerektiğini vurgulayarak, “Bizim artık kollayıcı diş tedavilerine yönelmemiz lazım. Şu anda bütün dünyada tedavi hizmetlerine çok büyük para harcanırken, aslında gözetici tedaviye daha çok paranın harcanması gerektiği bilinen bir gerçek. Bilhassa İskandinav ülkelerinde hami tedaviye yüksek maliyetler ayrılıyor ki beşerler diş bakımlarına itina göstersinler, dişler çürümesin yahut diş eti enfeksiyonu olmasın diye. Bizim de buna yönelmemiz lazım. Çocuklara okullarda bilinçlendirme çalışmaları ve uygulamaları yapılıyor, lakin bunlara daha fazla yönelmemiz gerekiyor” dedi.