İspanyol pop müzikçisi Luz Casal birinci defa Ankara’da: ‘Dinleyicilerimi hâlâ heyecanlandırabiliyorum’

Pedro Almodovar’ın “Yüksek Topuklar” sinemasının unutulmaz sesi, 30 yılı aşkın mesleğinin en hoş müziklerini bugün CSO Ada Ankara Ana Salon’da seslendirecek.

“Gracias A la Vida”, “Historia De Un Amor”, “Amado Mio” üzere klasik müziklere getirdiği yorumlarla tüm dünyada müzikseverlerin hayranlığını kazanan Luz Casal ile Ankara’da vereceği birinci konseri öncesinde keyifli bir söyleşi yaptık.

• Bu soruları yanıtlarken stüdyoda yeni albümünüzün kaydını yapıyorsunuz. Nasıl bir albüm çıkıyor? Repertuvar ve sound olarak Luz Casal dinleyicisini bu sefer neler bekliyor?

Müzisyen arkadaşlarım ve takımımla birlikte birkaç haftadır kayıt stüdyosunda yeni albümü kaydediyoruz. Sakin, kentten uzak, kırsalda yer alan bir stüdyoda büsbütün albüme konsantre olduğumuz bir süreç. Şu ana kadar ortaya çıkan müzik ile ilgili klasik enstrümantasyonlar ile farklı ve beklenmedik sound’ların bir ortada sunulduğu bir albüm ortaya çıktığını söyleyebilirim. Müzikler istek, telaş ve hayata dair tüm hisleri güçlü bir halde yansıtıyor.

‘SANATÇILAR DUYARLIDIR’

• Tüm dünya pandemiden savaşlara çok güç bir periyottan geçiyor. Sanatçı olarak bu sizi nasıl etkiliyor?

Biz müzisyenler çoklukla adaletsizlik ve dünyada yaşanan açgözlülük karşısında bizi daima rahatsız eden bir hassaslığa sahibiz. Dünyada kaygılanmak ve öfkelenmek için birçok neden bulabilirsiniz. Ben yeniden de bir sanatçı ve müzisyen olarak içimde yaşadığım ve anlatmak istediğim her şeyi söylediğim müziklerle söz etmeye devam ediyorum.

• Uzun ve başarılı mesleğin akabinde sizi hâlâ heyecanlandıran özel projeler var mı?

Aslında benim için heyecanını kaybetmeyeceğim en kıymetli proje, müziklerimle hâlâ dinleyenleri heyecanlandırabildiğimi hissetmek.

• Genç kuşakta sizi heyecanlandıran isimler kim, günlük ömrünüzde kimi dinlemekten hoşlanıyorsunuz?

Tek bir isim vermem gerekirse Billie Eilish dinlediğim ve beğendiğim isimlerin başında geliyor.

• Türkiye’ye birçok kere geldiniz ancak Ankara’ya birinci gelişiniz. Dinleyicilerinize neler söylersiniz?

2011 yılında birinci defa Türkiye’ye gelmiştim. O vakitten beri birçok konser verme talihim oldu lakin Ankara’ya birinci defa geleceğim. Konserin keyfini çıkarın. Türkiye’deki tüm dinleyicilerime hasretle sarılıyorum.

‘MÜZİK KESİMİNDE TÜKETİM DEĞİŞTİ’

• Uzun yıllardır müzik bölümündesiniz. Epey yılda sizce neler değişti?

Çağ ve teknoloji ile birlikte birçok şeyin değiştiğini söyleyebilirim. Müziğin yapılış biçimi, herkesin kendi müziğini yapabilmesinin önünün açılması, müziğe erişimin kolaylaşması ve müziğin tüketim formundaki değişimler.