Cem Mansur idaresinde Gedik Filarmoni, Alican Süner’e eşlik edecek

Cem Mansur’un 19.30’da eserler ve bestekarları üzerine yaptığı açıklayıcı söyleşiyle başlayacak olan “Mistik, klasik ve eğlencelik bir arada!” temalı konserde bestekar ve orkestra şefi Selman Ada’nın “Suntqva ‘Nefes’ op. 97 Solo Keman Yaylı Çalgılar Orkestrası ve Kudüm için” ile “Horizons op. 110 Yaylı Çalgılar Orkestrası için” yapıtlarının birinci seslendirilişi yapılacak. J. Ibert, “Divertissement” ile başlayacak konser W. A. Mozart’ın “39. Senfoni” yapıtıyla bitecek.

SIRA DIŞI MÜZİSYENLER

Orkestra, ortalarında 2020 Aydın Gün Teşvik Ödülü’nün de olduğu yurtdışı ve yurtiçinden birçok itibarlı mükafatın sahibi, mesleğini dünyanın kıymetli orkestralarından Zürih Tonhalle’de devam ettiren keman yıldızı Alican Süner’e eşlik edecek.

Cem Mansur ile konser üzerine ve bu dönem başına geçtiği orkestranın geleceği, Gedik Sanat’ın müzik projeleri hakkında konuştuk.

– Birinci konserinizin solisti Can Çakmur da Aydın Gün Teşvik Ödülü’ne kıymet görülmüştü. Solist seçiminizde bu mükafatın de bir rolü var mı?

İki solistin üst üste gelmesi tesadüf fakat bu ödül sayesinde eğitimlerini tamamlamış müzisyenlere bakınca, standartların ne kadar yüksek olduğu muhakkak. Can ve Alican, çalışmalarını çok beğendiğim iki sıra dışı müzisyen ve solist olarak konserlerimize davet edilmeleri mükafatı olsun olmasın, doğal bir şey. Bu mükafatlar, Türkiye’de genç müzisyenlerin en üst seviyede eğitim görebilmesi için o kadar pahalı ki. Keşke daha çok sayıda olsalar.

GEÇMİŞ VE GELECEK

– Neden “Mistik, Klasik ve Eğlencelik bir arada!” diyorsunuz?

Bu programda o denli denk geldi ve başlık olarak bu kadar çelişen kavramların müzikte pekâlâ yan yana durabileceklerini ve birbirlerini canlı bir konser tecrübesi olarak tamamlayabileceklerini görüyoruz.

Alican Süner

– Birinci seslendirişlere yer vermek neden değerli?

Yeni eser siparişleri, bu yapıtların yahut daha evvel bestelenip de çalınamamış olanların her programda olması bu projenin çok pahalı bulduğum özelliklerinden biri. Geçmişin müziği, bugün hâlâ o kadar manalı ve heyecan verici ki, ona “geçmiş” diyemiyorum, lakin bugünün dünyasını yansıtan ve daima üretilen eserler var, müzik tarihi boyunca olduğu üzere. Orkestralar ve konser salonları, geçmişle geleceği bir bedeller bütününde birbirine bağlayan yerler olmalı.

– Gedik Sanat ile gerçekleştirmek istediğiniz öteki projeler var mı?

Her şeyden evvel repertuvara daha çok eser katmak öncelikli emel. Yaptığımız çalışmaların Gedik Üniversitesi öğrencilerine de dokunabilmesi de bizim için değerli. Üniversite eğitiminin vermesi gereken kozmik bakışı oluşturmada müzik kıymetli.