’50 yaş üstü her erkek prostat kanseri riskiyle karşı karşıya’

Üroloji kısmından Prof. Dr. Rahim Horuz, erkeklerde en sık görülen kanser tipi prostat kanseri ile ilgili ikazlarda bulundu.

Prof. Dr. Horuz, erkeklerde karşılaşılan her 5 kanserden birinin prostat kanseri olduğuna dikkat çekerek, “Dünya genelinde ömürleri boyunca her 6-8 erkekten birinin prostat kanseri geliştirme riski kelam hususudur ve yaklaşık olarak her 40 erkekten birinin hayatının bu hastalık nedeniyle sona ermekte olduğu bilinmektedir. Yaş daha da ilerledikçe teşhis alma oranı artmakla bir arada, bu hastalığın ortalama teşhis alma yaşı 66’dır. Prostat kanseri erkeklik hormonu ile alakalı olarak ortaya çıkan bir kanserdir ve hormonal açıdan sağlıklı her erkek risk altındadır. Tanımlanmış kalıtsal ve çevresel çok sayıda faktörün prostat kanseri gelişiminde rol sahibi olduğu bilinmektedir. Prostat kanseri tanısı alan her 10 hastadan birinde hastalık genetik bir altyapıya dayanmaktadır ve yakın akrabalarında prostat kanseri görülmüş hastalar daha çok risk altındadır. Babasında prostat kanseri saptanan erkeklerde erken ya da geç devirde prostat kanseri gelişme mümkünlüğü yüzde 50’nin üzerindedir” diye konuştu.

“RİSKİ YAŞ İLERLEDİKÇE ARTAR”

Her erkek için prostat kanseri geliştirme riskinin farklı olduğuna değinen Horuz, “Genel olarak ferdi, çevresel ve kalıtsal çok sayıda faktör suçlanmaktadır. Bilhassa prostat kanseri riski yaş ilerledikçe artar ve genel olarak 50 yaş üzerindeki erkekleri tesirler. Ailesinde prostat kanseri görülmüş erkeklerde risk daha erken, 40’lı yaşlardan itibaren kelam konusu olur. Erken yaşlarda ortaya çıkan prostat kanseri çoklukla daha yüksek riske sahiptir ve daha saldırgan tiptendir. Baba, amca yahut erkek kardeş üzere akrabalarında prostat kanseri geçmişi olan erkeklerde bu hastalığa yakalanma riski artar. Kimi genetik bozukluklar prostat kanseri riskini artırmaktadır. Göğüs kanseriyle bağlı olduğu bilinen bir gen (BRCA-2 geni) bozukluğunun prostat kanseri ile de alakalı olduğu bilinmektedir. Bu bireylerde prostat kanseri gelişme riski artacaktır. Birçok kanser çeşidinde kanıtlanmış olduğu üzere, prostat kanserinin görülme sıklığı da çok kilolu erkeklerde daha yüksektir” tabirlerini kullandı.

“BU HASTALIKTAN KURTULMAK MÜMKÜNDÜR”

Horuz, prostat kanserinin erken periyotta ekseriyetle belirti vermediğini söz ederek “Ancak makul bir kademeden sonra prostat kanseri organda, etraf dokularda ve uzak organlarda neden olduğu hasarlardan ötürü belirtilere neden olabilir. Bunlar ortasında bel-sırt bölgesinde, kasıkta ve yumurtalık artlarında ağrı, idrar yapmada zorlanma-tıkanıklık, idrarda yahut menide kan, böbreklerde oluşabilecek tıkanıklıklardan ötürü böğür ağrısı, bacaklarda ve kasıklarda şişlik, sertleşme bozukluğu üzere sayılabilir. Bunların hiçbiri prostat kanserine mahsus belirtiler değildir, lakin bu belirtilerden yakınan 50 yaş üstü erkeklerde prostat kanseri bulunmadığından emin olmak gerekir. Prostat kanseri erken evrede saptanırsa yani kanser prostatın dışına yayılmamışsa, uygun ve hakikat bir tedavi ile bu hastalıktan kurtulmak mümkündür. Geç kalınması tedaviyi zorlaştırmakta, kimi vakit da maalesef imkansız kılmaktadır. Bu sebeple 50 yaş üstü erkeklerin belirti beklemeksizin, yılda bir defa denetimden geçmesi büyük kıymet taşır” dedi.