Ziyanlı toz ve gaz içeren, havası kirli ortamlar KOAH’lılar için risk oluşturuyor

Bu yıl teması “Sağlıklı nefes, sağlıklı yaşam” olarak belirlenen Dünya KOAH Günü hasebiyle açıklama yapan Eskişehir Vilayet Sıhhat Müdürü Prof. Dr. Uğur Bilge, KOAH’ın kalıcı solunumsal yakınmalarla bir arada nefes alıp vermede zorluk ile karakterize, yaygın, önlenebilir ve tedavi edilebilir bir akciğer hastalığı olduğunu bildirdi.

Bu hastalığın dünyada yetişkin nüfusun 10’da birini etkilediğini ve en yaygın üç mevt nedeninden biri olduğunu kaydeden Bilge, KOAH kaynaklı ölenlerin 2019’da 3 milyonu aştığını, vefatların 2007 ila 2017 ortasında yüzde 17,5 arttığını vurguladı.

Bilge, 70 yaşın altındakilerde KOAH ölümlerinin yaklaşık yüzde 90’ının düşük ve orta gelirli ülkelerde yaşandığını aktararak, şöyle devam etti:

• “Semptomların ilerlemesini yavaşlatmak ve alevlenmeleri azaltmak için sigarayı bırakma takviyesi de dahil olmak üzere erken teşhis ve tedavi gereklidir. Çevresel olarak tütün dumanına maruz kalma, mesken içi hava kirliliği ve mesleksel tozlar, dumanlar ve kimyasallar KOAH için değerli risk faktörleridir. KOAH, çocuklukta akciğer büyümesini etkileyen olaylar ve genetik dahil olmak üzere ferdî faktörlerle, ziyanlı gazlara ve partiküllere uzun vadeli maruz kalmanın sonucudur.
• KOAH, nefes almada zorluk, öksürük ve balgam üretimi dahil olmak üzere kalıcı ve ilerleyici teneffüs semptomlarına neden olur. Günümüzde tütün kullanımı yanında iç ve dış ortamda fosil yakıt ile biyokütle dumanına ve hava kirliliğine maruz kalma da kıymetli risk faktörlerini oluşturmaktadır.”

BRONKOSKOPİK TEDAVİLERİN TESİRİ KALICI DEĞİL

Prof. Dr. Uğur Bilge, KOAH tanısı konulan bireylerin tütün ve tütün eserlerinin kullanımını bırakmaları, ziyanlı toz ve gaz içeren ortamlardan, hava kirliliğinden uzak durmaları, sağlıklı beslenmeleri ve günlük idman yapmaları gerektiğine dikkati çekti.

Tedavi konusuna değinen Bilge, şunları kaydetti:

• “Nefes açıcı özellikte ‘inhaler’ olarak isimlendirilen teneffüs yolu ile uygulanan ilaçlar ile hava yollarındaki daralmanın azaltıp hastanın olabildiğince rahatlatılması amaçlanmaktadır. Teneffüs yetmezliği olan KOAH’lı hastalarda konutta oksijen tedavisi yahut konutta teneffüs aygıtı tedavisi üzere tedavilere gereksinim olabilmektedir. Son yıllarda KOAH hastalarının çok küçük bir alt kümesinde, ehil ellerde yapılması gereken yapılan bronkoskopik tedaviler hastalığı değil tesirlerini süreksiz bir mühlet giderebilen tedavilerdir ve hastalığı ortadan kaldırmazlar.
• Hastalığın seyrini kötüleştiren hatta ölümlere neden olan alevlenmelerden ve zatürreden korunmak için grip ve zatürre aşılarının yaptırılması ve nefes yoluyla alınan ilaç tedavilerinin düzgün uygulanması gerekir. Bu tedavilerin yanı sıra sağlıklı beslenme, fizikî aktivite ve gerekirse akciğer rehabilitasyonu uygulanması hastaların günlük ömürlerinin daha kaliteli hale gelmesini sağlar.”