Uzmanından kritik ihtar: ‘Astımın denetimden çıkma riski bulunmaktadır’

Kahramanmaraş’ta meydana gelen zelzelelerin akabinde yaralar sarılmaya çalışılırken moloz yığınlarını kaldırma süreçleri devam ediyor. Uzmanlar, yıkıcı sarsıntılarla birlikte enkaz başında çalışma yapan personellerin toza karşı maruz kalmamaları tarafında tedbir almalarını söyledi.

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Mehmet Sinan Bodur, astımdan kaynaklı dünyada her yıl 400 binden fazla kişinin hayatını kaybettiğini belirtti.

“YAŞAM KALİTESİ BOZULMAKTADIR”

Astımın tedavisi yapılmasıyla birlikte denetim altına alınabilen bir hastalık olduğuna dikkat çeken Bodur, “Dünya Sıhhat Örgütü (DSÖ) datalarına nazaran kabaca 300 milyon astım olgusu bulunmaktadır. Tekrar kabaca 400 bin hadiseyi astıma bağlı kaybetmekteyiz. Bu önemli bir sayıdır. Astım önlenebilen ve denetim altına alınabilen bir havayolu hastalığıdır. Astım hastalığında havayollarında kronik inflamasyona bağlı gelişen, kronik inflamasyon ve havayolundaki daralmaya bağlı hastaların ömür kalitesi bozulmaktadır. Hırıltılı, teneffüse bağlı nefes darlığı gelişmektedir. Astım, denetim altına alınabilen bir hastalıktır. Onun için yanlışsız teşhis koyularak tesirli bir formda tedavi edilmesi gerekiyor. Bu tedavide hasta için takımın iş birliği çok kıymetlidir. Hasebiyle ilaçların nasıl kullanılması gerektiği konusunda hasta eğitimlerine çok kıymet veriyoruz” dedi.

“KONTROL DIŞINA ÇIKMIŞ OLABİLİR”

Depremlerden sonra astım hadiselerinde artış görülebileceğine vurgu yapan Bodur, “Ülkemizin gündeminde ne yazık ki son aylarda sarsıntı felaketi bulunmaktadır. Sarsıntı felaketi ile birlikte sarsıntıdan etkilenen vilayetlerde astım hastalıklarının denetimden çıkma riski bulunmaktadır. Zira hastalar zelzele kaideleri nedeniyle gerilime girmekte ve ilaçlarına erişebilmekte zorlanmış olabilir. Birebir vakitte zelzeledeki enkaz tozuna bağlı olarak da göğüs ve teneffüs hastalıklarına ait olaylarda artış gözükmektedir. Toza maruz kalarak astımları tetiklenmiş ve denetim dışına çıkmış olabilir. Astım hastalığının çevresel faktörlerden etkilendiğini bize göstermektedir. Artık bahar aylarında bilhassa alerjenlerle tetiklenen hava yolu mukozasında gelişen kronik inflamasyonun denetim altına alınabilmesi astım tedavisini yürütülebilmesi gerekmektedir” tabirlerine yer verdi.