Ümraniyeden Haberler

Gazetecilik, kamuoyunu gerçek, çok taraflı, çok boyutlu, süratli, inanılır ve emniyetli bir formda bilgilendirme mesleğidir. Demokratik toplumlarda haberci medyanın asli misyonu, mevcut siyasi-iktisadi iktidarın işleyişini ve uygulamalarını -onun gizleme, örtme eforlarına direnerek- ortaya sermek, böylelikle kamuoyunun bu şeffaflık temelinde ortaya çıkmasını sağlamaktır.

Ümraniyeden Haberler basının bu çerçevedeki temel misyonlarından bir oburu da iktidar dışı çevrelerden (toplumdan) gelen fikir, teklif ve hareketleri -iktidarın yasaklama uğraşlarına direnerek- kamuoyuna taşımaktır. “Kamu”, bu halde bütün fikir ve tekliflere ulaşabilecek, kendi “oy”u bu sayede çoğulcu ve demokratik olacaktır.

Bu hedef, gazeteciye her vakit gerçeğin peşinde olmak üzere bir sorumluluk yükler. Gerçeğin peşinde olmak, gazeteciyi ekseriyetle güçlü ve hâkim sınıfla karşı karşıya getirir. Güçlü ve hâkim sınıf daima kimi bilgileri kamuoyundan saklamaya çalışır; gazeteciler ise saklanan bu bilgileri ortaya çıkartmaya. Denilebilir ki, gazetecilik tarihi bu iki küme ortasındaki (saklayan-ortaya çıkaran) çatışmanın tarihidir.

Gazetecilik, tabiatı gereği, vicdan sahibi insanların yapabileceği bir meslektir. Oburlarının acılarını, zahmetlerini, kaygılarını kendisine keder edinmeyen, bunlara tahlil bulmaya çalışmayan şahıslar gazetecilik yapamaz. Hakikaten, gazeteci için kullanılan bir öbür tanımlama şudur: “Gazetecilik acı içinde yaşayanları rahatlatmak; rahat içinde yaşayanlara acıyı tanıtmak mesleğidir.” Hasebiyle gazeteci, varoluşu nedeniyle öncelikle ezilenin, gözden ırak tutulanın, dışlananın yanında olmalıdır. Dışlayan, ezen ve gözden ırak tutanla aykırı düşmek değerine da olsa.