Saime Sultan Yalısı’nda ‘düğün’ mağdurundan hata duyurusu: ‘Eşimle ayrılmanın eşiğine geldik’

Bayraklı ilçesinde, 142 yıllık geçmişiyle tarihi bir yapı olan Saime Sultan Yalısı’nda, geçen 4 Haziran’da işletmenin 775 sayılı Gecekondu Kanunu’na muhalefet ettiği argümanıyla, kıyı kısmındaki platformun devlet toprağı üzerine kaçak inşa edildiği belirtilerek yıkım yapıldı.

Yalıda düğün yapacak olanlara bir demo şov yapıldığı sırada iş makineleri platformu yıktı.

Yalının kapıları da mühürlendi. İşletmeciler yıkım kararına reaksiyon gösterirken, Bayraklı Belediyesi’nden yapılan açıklamada, “Söz konusu yerin işletme ruhsatı yılbaşında iptal edildi ve yine ruhsatlandırma yapılmadı. Bu süreçte tam 9 sefer mühür fekki yapılarak, ticari faaliyetlere devam edildiği, deniz kenarına kaçak platformlar ve eklentiler inşa edildiği tespit edildi. Bu alanlarda tekraren yıkım gerçekleştirildi, yasal süreç uygulandı. Savcılığa kabahat duyurusunda bulunuldu. Kelam konusu yıkımlar, devletin karar ve tasarrufu altında olan alana kaçak olarak konulan eklentileri kapsayacak formda gerçekleştirildi. Tescilli binanın bulunduğu mülkiyet sonlarında rastgele bir süreç yapılmadı” denildi.

SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU

Yıkımın akabinde işletmeciler ve evlenecek çiftler ortasında külfetler meydana gelirken, onlardan biri de Doruk Kilerci oldu.

Geçen eylül ayındaki düğününü Saime Sultan Yalısı’nda yapmak için işletmecilerle 1 yıl evvelden anlaştığını ve 46 bin lira ödediğini belirten Kilerci, hem düğünü yapılamadığı hem de parasını geri alamadığı için savcılığa kabahat duyurusunda bulundu.

‘GÖZÜMÜZÜN ÖNÜNDE YIKIM OLDU’

Süreci anlatan Kilerci, şöyle konuştu:

• “Yalının işletmecileriyle 2021 yılında 14 Ağustos 2022’de düğün yapmak için anlaştık. Şirketin yetkilileriyle 92 bin lira artı tertip formunda kontrat imzaladık. Paranın 23 bin lirasını muahede yaptığımızda, başka 23 bini de 2022 şubat ayında ödedim. Hepsi aslında kayıtlı, makbuzlu ödemeler. Biz de bu süreçle eşimle evlilik hazırlıklarına devam ettik. Balayımıza kadar ayarladık. Ama bu mühlet zarfında ‘Saime Sultan Yalısı mühürlendi’ haberleri duymaya başladık.
• Buna istinaden aralıklarla, gelip yetkililerle görüştüm. Bize daima sorun olmadığı söylendi. Geçen mayıs ayında yazın evlenecek çiftlere gala yemeği düzenlenecekti. Tıpkı vakitte tertiple ilgili bilgiler verilecekti. Ne tesadüftür ki birebir gün burada TOMA’lar bekliyordu. Biz şoke olduk. Sonrasında da gözümüzün önünde yıkım başladı. Bize muhakkak mağdur edilmeyeceğimizi, bu kıyıdaki yerlerle anlaşıp düğünlerimizi orada yapabileceğimizi söylediler. Lakin müddet geçtikte kimse irtibata geçmedi ve biz kendi imkanlarımızla öbür bir düğün salonu aramaya başladık.”

‘AYRILMANIN EŞİĞİNE GELDİK’

Maddiyatın yanı sıra ruhsal olarak da güç günler geçirdiklerini belirten Kilerci, “Çok sıkıntı bir süreçti. Düğüne iki ay kala her şey bir anda bozuldu. Kent dışından gelecek akrabalarımızın biletleri bile hazırdı. Mecburen düğünü hafta içi yapmak zorunda kaldık. Olağandan 2-3 kat fazla para ödeyerek salon bulduk. Eşimle aldığımız müsaadeler birbirini tutmadı. İşin maddi kısmının yanında eşimle de çok önemli külfetler yaşadık. Vakit zaman ayrılmanın eşiğine geldik. Biz dolar bozup 46 bin lira ödeme yaptık. Lakin dolar o vakit 8 ila 10 ortasındaydı. Biz de avukatımız aracılığıyla evvel icra takibi başlattık akabinde da cürüm duyurusunda bulunduk. Bize ödemelerin daima yapılacağını söyleyip, geçiştirdiler. Yalnızca biz de değil bizim üzere mağdur olan çok çift var” diye konuştu.

‘ÇOK FAZLA MAĞDUR VAR’

Kilerci’nin avukatı Oğuzhan Bizkevelci, Saime Sultan Yalısı’nda yalnızca kendi müvekkilinin değil, çok fazla mağdur olduğunu bildiklerini belirterek, şöyle konuştu:

• “Saime Sultan Yalısı yetkilileri hakkında ‘nitelikli dolandırıcılık’ nedeniyle hata duyurusunda bulunduk. Bu sürecin öbür mağdurlar için de takipçisi olacağız. Bu yapıda aslında bir mühür bulunuyor. Bu mühür çiçeklerle kapatılmış durumda. Müvekkilim buraya birinci geldiğinde de bu mühür gizlenmiş. Yan kapıdan içeri alınmışlar. Yetkililer zahmet olmadığını söyleyince müvekkilim parayı ödüyor. Lakin yıkımdan sonra düğünün yapılamayacağı ortaya çıkınca icra takibi başlattık. Lakin para ödenmedi.
• Burada şirket yetkilisi olarak tanıtılan kişinin, Saime Sultan Yalısı kaşesine imza atmasına karşın şirket yetkilisi olmadığı tez ediliyor. Hukuken şirket yetkilisi olmayan bir kişinin yetkisiz temsil yaptığı savunuluyor. Bizim fikrimize nazaran burada planlanmış bir organize dolandırıcılık aksiyonu bulunuyor. Sürecin takipçisi olacağız ve adalete güveniyoruz. Çok fazla mağdur olduğunu biliyoruz.”

‘TEK ÖNCELİĞİMİZ EVLENECEK ÇİFTLER’ 

Yıkım gerçekleştikten sonra karara reaksiyon gösterip, hususla ilgili konuşan işletmeci Kadir Pordoğan, o devir yaptığı açıklamada, “Encümenden çıkan yıkım kararı olmamasına karşın kaymakamlığın geçen nisan ayında parselin içinde bulunan ‘kütle halindeki bir şeyi giderebilirsiniz’ kararıyla işletmeye girdiler. Pürüz olamadık. Saime Sultan Yalısı, Anıtlar Heyeti’ne bağlıdır. Ruhsatımızı da Anıtlar Heyeti veriyor. Bizden evvelki işletmecinin yaptığı birtakım eklentilerin hepsini gidererek Kurul’a girdik ve onayımızı aldık. Belediye lideri bizi cezalandırıyor. Yerden, 12 yıllık emekten ve işçinin işsiz kalmasından geçtim. Şu anda tek önceliğimiz evlenecek çiftler. Onlarla toplantı halindeyiz. Yakın tarihtekilerin düğünlerini tanıdığımız arkadaşların yerlerini ayarlayıp, yapmak için çabalıyoruz. Daha ileri tarihte olanlardan beklemelerini rica ettik” demişti.