Prof. Dr. Özateş: Çok cep telefonu kullanımı kireçlenme olaylarında artışa neden olacak

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Türkiye’nin cep telefonu kullanımında Avrupa’da birinci sırada yer aldığını, Türkiye’de 2022’nin ikinci çeyreğinde cep telefonuyla konuşma mühletinin ortalama aylık 560 dakika olduğunu açıkladı.

Uzmanlar, çok cep telefonu kullanımının sıhhat üzerinde yarattığı risklere dikkat çekerek bilhassa işle ilgili bağlantıda elektronik posta kullanımının artması gerektiğini kaydediyor.

Nöroradyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Özateş, artık organik bir sebebi olmayan baş ve boyun ağrılarının çocukluk yaştan itibaren görülmeye başlandığını belirterek, “Ben radyoloji profesörüyüm, 33 yıldır görüntüleme ile uğraşıyorum. Bilhassa son 10 yıldır gitgide artan bir biçimde, 15’li yaşlara kadar düşen bir profilde, baş ve boyun ağrılarının arttığını gözlemliyoruz. Bunun organik bir sebebi şimdi tespit edilemedi. Lakin şu bir gerçek ki bilhassa genç ve orta yaşlı kesimde toplumsal medyaya çok düşkünlük, telefon konuşmasının artışı, baş ağrılarına, boyun ağrılarına neden olacak halde kas spazmlarını tetikliyor, hatta omurga eğriliklerine neden oluyor” dedi.

DURUŞ BOZUKLUĞU GENÇLERDE SKOLYOZU ARTIRDI

Telefonla konuşmanın irtibat açısından ehemmiyetinin çok büyük olduğunu ancak çoka kaçmanın sıhhat tehditleri yarattığını kaydeden Prof. Dr. Özateş, “Boyundaki hem kas yapısı hem de kemik yapısını bozabiliyor, bunların işlevlerini engelliyor. Muhtemelen ileriki yıllarda da önemli bir kireçlenme artışı olacağını kestirim ediyoruz.

Akıllı telefonlar postür bozuklukları, duruş anormallikleri ve buna bağlı olarak gelişen baş ve boyun ağrılarına yol açtığı üzere skolyoz dediğimiz omurganın eğriliklerine de neden olabiliyor. Son yıllarda gençlerde skolyoz çok görmeye başladık. 15-25 yaş ortası gençlerde cep telefonlarının bedeninin doğal konumunun dışında çok bir halde kullanılması sonucu o bölgelerde kemik yapılarının dizilimi bozuluyor, kas yapılardaki gerginlikler sonucu da sıhhati tehdit eder hale geliyor” diye konuştu.  

“WHATSAPPİT” EL KASLARINI VURUYOR

Organların iltihabının isimlendirilmesinin organ isminin sonuna i ve t harfleri getirilerek yapıldığını anlatan Prof. Dr. Özateş, şunları söyledi: 

“Örneğin bademcik, bunun tıp lisanındaki ismi tonsilla. Bademcik iltihabı ise sonuna i ve t harfleri getirerek tonsilit halinde isimlendirilir. Akıllı telefon kullanımının artışına bağlı olarak bilhassa ağır WhatsApp kullanımı nedeniyle, ellerde tendinit dediğimiz, kasların yapışma yerlerinde mikropsuz iltihaplanmaya neden olan hastalığı çok sık görür olduk. Artık toplulukta kendi ortamızda buna ‘WhatsAppit’ demeye başladık.

Biraz toplumsal medya esprisi, biraz da kendi aramızdaki espri bu. Ancak işin gerçeği, çocuklarımız, gençlerimiz bu hastalığı çok yaşıyor ve bunlarla çok sık karşı karşıya kalıyoruz. Parmakların (orantısız ve) çok çalışması, kasları çalıştıran kasların ucundaki tendonların iltihaplanmasına, ziyan görmesine neden oluyor. Tendenit bu aslında. Tedavisinde de ellerin istirahati kıymetli. Kalıcı hasar kelam konusu değil fakat hem okul, hem iş muvaffakiyetini olumsuz etkiliyor.”

“E-MAİL BAĞLANTISINI ARTIRIN”

İletişim için toplumsal medya ve WhatsApp üzere uygulamaların mailin yerini almaması gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Özateş, kelamlarını şöyle noktaladı: “Bizde WhatsApp mailin yerini aldı. Zira çok sabırsız bir toplumuz, anında yanıt almak, anında karşılık vermek istiyoruz. Halbuki WhatsApp’ta yazışırken elin yalnızca aşikâr kasları kullanıldığı için bu çeşit fizikî bozukluklar sıklıkla görülüyor. Bağlantının tek yolu cep telefonu değil. Doğal ki irtibatı kesemeyiz lakin mail ile bağlantısı arttırmamız gerekiyor. Bütün dünyanın sıklıkla yaptığı üzere elektronik posta usullerine geçmemiz ve bunları hayatımıza daha çok sokmamız gerekiyor. Cep telefonundan, akıllı telefondan gelecek ziyanları da minimuma indirmiş oluruz böylece“