Kıbrıslı çiftçiler Hellim peyniri korumasını protesto etmek için süt döktü

Keçi ve koyun çobanları, geleneksel Kıbrıs peyniri Hellim’i protesto etmek için Salı günü Kıbrıs Cumhurbaşkanlığı Sarayı önünde saman balyaları yaktı ve süt döktü.

Kauçuk peynire geçtiğimiz Nisan ayında korumalı menşe ürün adı veya PDO statüsü verildi; bu, yalnızca Kıbrıs’ta katı kriterler altında üretilebileceği ve dünya çapındaki taklitçilerin onu kopyalamasını önleyeceği anlamına geliyor.

Ancak çiftçiler, PDO’nun uygulanmasındaki gecikmelerden dolayı kızgın.

Süt tozu gibi bileşenlerin kullanıldığı üretiminde denetim eksikliği olduğunu iddia ediyorlar.

Hellim’in PDO dosyasında yerel ırkların ürettiği keçi ve koyun sütü ile üretilmesi gerektiği belirtiliyor.

Bir çiftçi, “Şiddete karşıyız, ancak aç olduğumuzda ve hayvanlarımız öldüğünde mantık devre dışı kalıyor” dedi.

Bir başkası, “Devlet bizi istemiyorsa tazminat öderler biz de meslek değiştiririz” diye vurguladı.

Çiftçiler ayrıca mesleklerindeki zorlu koşulları protesto ettiler ve daha fazla devlet sübvansiyonu için çağrıda bulundular.

Yanan samandan çıkan duman ve yüzlerce litre sütün dökülmesi, Cumhurbaşkanlığı Sarayı çevresindeki ana yolların kapanmasına neden oldu.

Lefkoşa CID, bir polis sözcüsüne göre protesto sırasında ateş açanları tespit etmek için soruşturma yürütüyor.

güney liman kenti Larnaka’daki özel bir süt fabrikasında taze yapılmış Hellim peynirini ayıklarken

Keçi çobanları derneği başkanı Panayiotis Constandinou Hellim konusunda yaşanan gecikmelerin kabul edilemez olduğunu belirterek, üretim hattındaki kontrollerin olmamasının provokatif olduğunu da öne sürdü. .

Gösteri, Tarım Bakanı Kostas Kadis’in sütün üretim maliyetinden daha ucuza satılması nedeniyle koyun ve keçi çiftçilerinin ‘çok zor durumda’ olduğunu söylemesinden bir gün sonra gerçekleşti.

Başkanı görmek isteyen protestocular, yem fiyatlarının %115 arttığını, ancak koyun ve keçi çiftçilerinin peynir üreticilerinden süt için daha fazla para almadıklarını söyledi.

Hayvan yetiştiricileri ayrıca, petrol, elektrik, gübre ve sarf malzemelerindeki büyük artışlar göz önüne alındığında, hayvancılık birimlerinin kapanmasının sadece birkaç gün meselesi olduğu konusunda uyardı.

Başkanlık ofisi müdürü Andreas Iosif, sorunun yasal serviste olduğunu söyleyerek Hellim PDO’su konusunda sabırlı olunmasını tavsiye ettiğinde öfke alevlendi.

“Cumhurbaşkanı, içinde bulunduğunuz zor durumu anlıyor” dedi ve hayvan yetiştiricilerinin mali desteği için daha önce açıklanan önlemleri yineledi.

Ay sonuna kadar keçi ve koyun çiftçilerine toplam 5 milyon Euro, diğer hayvancılık sektörlerine ise 3 milyon Euro daha dağıtılacak.

Iosif, tarım bakanının Brüksel’deki AB bakanları toplantısında hayvan yetiştiricileri için ek yardım isteyeceğini de sözlerine ekledi.

Salı günü, konu Kıbrıs parlamentosunda tartışıldı ve Tarım Bakanı Kostas Kadis, ticaret bakanlığı memurları tarafından yapılan son kontrollerin bazı örneklerin Hellim üretimi için spesifikasyonlardan saptığını gösterdiğini söyledi.

Bu durumlarda, duruma göre 150 bin avroya kadar ceza verilebileceğini söyledi.

Tarım bakanlığı, kontrolleri gerçekleştirmek için ticaret bakanlığı ile işbirliği yapacağını söylerken, devlet laboratuvarlarına Hellim ürünlerinin içeriğinin süt tozu ile yapılıp yapılmadığını kontrol etmek için hizmet ve fon sağladı. PDO ile uyumlu değil.

Kadis, sütün üretim maliyetinden daha ucuza satılmasına rağmen Hellim fiyatlarının aynı kaldığını söyledi.

“Maalesef fiyatların peynir fabrikaları tarafından belirlendiği yaygın bir bilgidir, bu nedenle koyun ve keçi çiftçileri, peynir üreticilerinin onlara verdiklerini alacaklardır” dedi.

Koyun ve keçi çiftçileri için süt üretim maliyetleri litre başına 1,50 €’ya yakındır, ancak sütün litre başına 1,20 €’dan satıldığını da sözlerine ekledi.

Diğer bir paradoks ise, Avrupa’daki tüm peynirlerin fiyatları yükselirken Hellim fiyatlarının aynı seviyede kalması, bazı durumlarda ise Hellim fiyatlarının düşmesi olduğunu söyledi.

“Ürün için daha yüksek bir fiyat talep edilmeli ve çiftçilere sütleri için hak ettikleri verilmelidir” dedi.

Başta keçi ve koyun yetiştiricileri olmak üzere besi hayvanı yetiştiricilerinin bu dönemde ‘çok zor durumda olduklarını’ ifade ederek, Kıbrıs’ın besicilik yapan ilk ve birkaç ülkeden biri olduğunu da sözlerine ekledi.