İzmir’in Çernobil’i: Benim bebeğim öldü!

Toprağa gömülen 500 bin tondan fazla radyoaktif unsurlar sebebiyle risk oluşturan, 2013 yılında bu nedenle Etraf ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 5.7 milyon TL ceza kesilen Gaziemir’deki eski kurşun fabrikasının temizlenmesi tartışmaları sürüyor. 

İzmir’in Çernobil’i Temizlensin Komitesi, Gaziemir Emrez’de 16 yıl evvel tespit edilen 500 bin tondan fazla radyoaktif atığın temizlenme sürecindeki kapalılığının kaldırılmasını ve şeffaf yönetilmesi için davet yaptı. Alana iş makinelerinin girmesinin üzerine çalışmaların ölümcül sonuçlara neden olabileceğinin altını çizen kurul, Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı başta olmak üzere sorumlu kurumlara 14 soru sordu.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, Gaziemir Belediyesi, meslek kuruluşları ve çevreci hukukçuların yer aldığı İzmir’in Çernobil’i Temizlensin Kurulu, Gaziemir’in Emrez Mahallesi’ndeki eski kurşun döküm fabrikasının bahçesinde 16 yıl evvel tespit edilen tehlikeli atık ve radyoaktif hususların temizlenme sürecinin şeffaf yürütülmesi davetiyle basın açıklaması düzenledi.  Açıklamaya İzmir Büyükşehir Belediyesi Lider Vekili Mustafa Özuslu, Gaziemir Belediye Lideri Halil Arda, TMMOB’a bağlı odaların ve etraf örgütlerinin temsilcileri, İzmir Tabip Odası ile İzmir Barosu temsilcileri, akademisyenler, meclis üyeleri, muhtarlar ve etraf halkı katıldı.

Sirenler eşliğinde “Duran Adam” hareketinin yinelendiği toplantıda sürecin bölge halkı üzerine tesirleri, hukuksal süreçleri hakkında bilgiler verildi. Komite ismine ortak basın açıklamasını Etraf Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Etraf Komitesi üyesi Helil İnay Kınay yaptı.

“HALA RESMİ AÇIKLAMA YAPILMADI”

SORULARA KARŞILIK BEKLENİYOR

Kınay komite ve kamuoyu ismine Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na, Nükleer Düzenleme Kurulu’na ve tüm ilgili kurumlara şu 14 soruyu sordu:

1. Haberlerde geçen temizleme çalışmalarına ait hazırlanmış bir proje var mıdır?
2. Alanda mevcut kirlilik ve tesirlerine yönelik izleme ve ölçümler tertipli olarak gerçekleştirilmekte midir?
3. Bölgede sıhhat taraması ve izleme çalışması yapılmış mıdır?
4. Sürecin sorumluları hakkında yürütülen hukuksal süreç ve çalışmalar nelerdir?
5. Bölgedeki çalışma hangi kurumlar tarafından yürütülecektir?
6. İlgili kurumların alanda yürütülecek çalışmalara ait programı, takvimi ve süreci nedir?
7. Bu projeye ait ÇED süreci yürütülecek midir?
8. 10 Ağustos 2017’de olumlu bulunan ÇED raporuna nazaran faaliyet yapılacaksa ona ait yapılan itirazlar dikkate alınmış mıdır?
9. Çalışmaların kontrolü kim tarafından yapılacaktır?
10. Gaziemir’in 16 yıllık sürecinden sorumlu kurumlar tarafından yapılan çalışma ve kontroller inançlı midir? Bağımsız bir kontrol süreci gerçekleştirilecek midir?

“BEBEĞİM ÖLDÜ”

Mahalle sakini bir yurtaş, tehdit edildiklerini belirterek, “Ben burada ne yedim içtim bilmiyordum. Bir kamyonun geldiğini gördüm. İmza toplayanlara ceza kesiliyor ve veyahut da gidip tehdit ediliyor. Çok dayak yiyen oldu. Biz ne yapabileceğiz biz? Herkes dehşet içinde. Tehdit de var ve de rüşvet de var. Yani ben kamyonla gözümle gördüm. Kamyonların üstü kapalı kara kara sular aka aka geldi, bir açıldı, gömüldü, gördüm, tabanında oturuyordum. Artık o konutlar yıkıldı. Ben bir aşağı sokağa geçtim lakin çocuğumu oradan ot kopardım, piknik yaptım. Bebeğim öldü, akraba evliliği dediler lakin değil. Kimse de bizim yanımızda durmadı. Burada insanlarımız yalnız bilgisiz, giremiyoruz, korkuyoruz, Hakikaten en azından 40 bireye gittim gel diye ancak korkuyorlar. Korkuyorlar ya işlerinden korkuyorlar. Fabrikada bir şey yapacak, çok zenginmiş de fabrika sahipleri tehdit eder de öldürürmüş. Kanser hastası komşum fakat gelemiyor. Yağmur yağdı, burası kara duman içinde kaldı, kapı pencere açamaz olduk. İtiraz edenlerin birçok da öldü kanserden. Neyse, Allah sabır versin diyeceğim. Yani çocuklarımız da hepsi küçücük, küçücük, çocuklar özürlü” tabirlerini kullandı.