İstanbul Mukavelesi kaldırıldı, şiddet olayları arttı

Tokat’ta 65 yaşındaki Arife Gökçe isimli bayanın kaybolması olayının şüphelisi olarak bir gündüz nesli programına katılan Sinan Sardoğan, çocuğa cinsel istirmar cürmünden tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Kayıp Gökçe’ye cinsel içerikli bildiriler attığı ve konutunun etrafında dolaştığı tez edilen Sinan Sardoğan’ın, 12 yaşındaki bir çocuğa da cinsel istismarda bulunması reaksiyonlara yol açtı.

Ayrıca programın sunucusu Müge Anlı, Sardoğan’ın 23 tane kabahat kaydı olduğunu, üç sefer bayan kaçırdığını, 5 sefer taciz kabahati işlediği ve tek cezasının müsaadesiz odun kesmekten 19 gün ceza almak olduğunu açıkladı. Bayana ve çocuğa istismar olayları İstanbul Mukavelesi konusunu tekrar gündeme getirdi. Cumhuriyet mevzuya ait 29 Ekim Bayanları Derneği Genel Lideri Avukat Şenal Sarıhan ile konuştu. Son devirde cinsel istismar ve şiddet hadiselerinin arttığına vurgu yapan Sarıhan, “İstanbul Sözleşmesi’nin müdafaasının fiilen yürürlükten kalktığı fikrinden kaynaklanıyor. Mukavelenin kaldırılmış olduğu yolundaki anlayışın yarattığı boşluk bu alandaki pek çok şiddet olayına neden oluyor. Bunun dışında mukavele tıpkı vakitte bu tıp şahısların rastgele bir sıhhat sorunu yaşamaları halinde tedavi olmaları konusunda da imkanlar yaratıyordu. Bu imkanların da önü kapanmış oldu” dedi.

Sarıhan kelamlarını şu formda sürdürdü: “Danıştay Daireler Kurulu’nun kararı onaylaması da yeni bir cüret alanını tetiklemiş ve teşvik etmiş oldu. Bu durumu hepimiz somut olarak görüyoruz. Hukuk yolları da tükenmiş değil. Bize şimdi karar bildirim edilmedi. Kararın bildirisinden itibaren Anayasa Mahkemesi’ne kaygımızı anlatamazsak İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar gideceğiz.”

TAKİP VE İZLEME KALMADI

Sarıhan, “Biz bayanları, çocukları korumak istiyoruz. Aslında erkekleri de korumak istiyoruz. Bu çeşit hadiseler bir ülkede hem ahlaki çöküntünün ortaya çıkmasına hem insanların birbirine itimat duymasına mahzur olur” dedi. İstanbul Sözleşmesi’nin izleme ve takip düzeneğine da vurgu yapan Sarıhan, “Tahliyeye karşın yine kabahat işlenme mümkünlüğü çok güçlü. Kontrat bu hususta kesin izleme sistemlerini da yürürlüğe koyuyordu. Artık bundan da kurtulmuş olundu. Son periyotta bilhassa bayan cinayetlerinin giderek tırmanması bu cins izlemelerin olmayışından kaynaklanıyor. Müdafaa kararı alınıyor. Uygulandı mı uygulanmadı mı? Uygulandıktan sonra bu şahıs ne yapıyor? Uygulanmadan sonraki tavrı nedir? Muhafaza kararı kaldırılıyor. Sonra cinayet işleniyor. Bu nasıl telafi edilecek? Bu lakin önemli bir takiple izlemeyle gerçekleşebilecek bir süreç” dedi.