İşçi ezilmeye mahkûm: Market enflasyonu yüzde 200’e dayandı

İktidarın enflasyonla uğraşı içinden çıkılamaz bir hal aldı. Daha evvel “Enflasyona karşın büyümeyi seçtik”, “Dar gelirliler hariç herkes kazandı”, “Enflasyonu önemsemiyoruz” diyen iktisat idaresi, seçim devrine girilmesi ile fiyatlı çalışanlara yönelik telaffuzları değiştirmeye başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Yılbaşında ücretlilerin enflasyonun altında ezilmelerine müsaade vermeyeceğiz” derken ekonomistler ise yapılan artırımların süren enflasyon nedeniyle kısa müddette fonksiyonsuz kalacağını belirterek, “Zamlar sürdükçe fiyatlı enflasyonun altında ezilir” diyor. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati’nin dünyada örnek olduğunu argüman ettikleri iktisat modelinin başlamasıyla resmi enflasyon bir yılda yüzde 80, bağımsız kuruluşların enflasyonu yüzde 181’i bulmuştu. Hükümetin vatandaştan sabır beklediği enflasyon çarşı pazarda sürat kesmeden yoluna devam ederken Cumhuriyet İktisat Servisi olarak tıpkı marketten fiyat alarak takip ettiğimiz 20’ye yakın eserde ise fiyat artışları yüzde 200’ü buldu. İstanbul Ticaret Odası’nın evvelki gün açıkladığı ücretliler geçinme endeksi ise yüzde 107 arttı. Buna rağmen birebir devirde taban fiyata yapılan artırım yüzde 94. 

İNANDIRICI DEĞİL

Enflasyona yönelik telaffuzları seçim yatırımı olarak pahalandıran Tüketicileri Muhafaza Dernekleri Federasyonu Lideri Aziz Koçal, evvelki açıklamaları ve uygulamaları hatırlatarak kiralara gelen yüzde 25 hududu üzere “enflasyona ezdirmeyeceğiz” telaffuzunun de gerçeklikten uzak olduğunu söylüyor. Koçal, “Elbetteki tüketicilerin fiyatları enflasyon oranının üstünde artırılmalı. Lakin kira, elektrik, doğalgaz ve akaryakıttaki artırımlara deva bulmadan maaşları artırmak yetersiz kalır” dedi.

Ücret artışlarının alım gücündeki kaybı telafi etmeyeceğini söyleyen Prof. Dr. Burhan Şenatalar ise durumu şöyle bir örnekle özetledi:  

FAKİRLEŞME DURMAZ

“Yılın birinci ayında maaşınızla 100 kg peynir alıyordunuz altıncı ayda bu 80 kiloya kadar düştü. Tam burada yeni artırım ile tekrar 100 kg almaya başlasanız bile ortadaki beş aylık kaybınız telafi edilmemiş olur. Enflasyon ortadaki beş ayda sofranızdan çaldığı peynirler bakidir zira.”

Resmi enflasyon bilgileri düşük olduğu için yapılacak artırımların yetersiz kalacağını da hatırlatan Prof. Dr. Veysel Ulusoy ise şöyle konuştu: 

“Önce tanıyı yanlışsız koymak lazım. Gerçek enflasyon belirlenmeli ve sebepleri gerçek anlaşılmalı. Türkiye’de enflasyon yüzde 180’dir sebebi de faiz inadı ve üretimdeki yetersizliklerdir. Bunlar siyasetin çözebileceği mevzular. Fakat fiyat artırımları ile olmaz. Halkın gereksinimlerini karşılaması için kuraldır ancak yetersizdir. Seçim periyodu yatırımı olan bu fazla üzere görünen fiyat artışları yoksullaşmayı durdurmaz.”