‘Güneş lekesi’ tedavisi olanlar dikkat!

Dermatoloji Kısmı Uzman Dr. Dilek Gökdemir Yanardağ, ultraviyole (UV) ışınlarına maruziyetin yanı sıra hamileliğin, doğum denetim ilacı kullanılmasının, kozmetik uygulamaların, birtakım ilaçların ve guatr hastalığı üzere hormanol faktörlerin güneş lekesine neden olabileceğini kaydetti.

Ultraviyolenin yani görünmeyen zararlı güneş ışınlarına maruz kalınmasının güneş lekesine neden olan en değerli faktör olduğunu kaydeden Yanardağ, güneş lekesinin yapısı ve derinliğinin, kişinin cilt tipinin ve mevsimin güneş lekesi tedavisinde belirleyici rol oynadığını söyledi.

Yanardağ, güneş lekesi tedavisinde dikkat edilmesi gereken hayli değerli ögelerin yer aldığını tabir ederek, “Güneş lekeleri uzmanlar tarafından uygulanan fizikî ve kimyasal peeling prosedürleriyle tedavi edilebilir. Güneş lekesi tedavisinde başvurulan peeling tekniğinde alfa hidroksi asitler, fenol, TCA, resorsinol, beta hidroksi asitler, kojik asit, salisilik asit ve öbür kimyasal soyucular ya tek başlarına ya da kombine olarak kullanılır. Güneş lekeleri yüzeysel katmanlarda ise daha kolay tedavi edilebilir” diye konuştu.

“LEKE TEDAVİSİNDE SIK BAŞVURDUĞUMUZ İŞLEMLERDENDİR”

Güneş lekesi tedavisinde kimyasal peeling dışında ‘fiziksel peeling’ olarak isimlendirilen dermabrazyon ve mikrodermabrazyon, kriyoterapi, mezoterapi, ışık tedavileri üzere uygulamalara da başvurulabileceğini belirten Yanardağ, “Güneş lekesi tedavisine karar verirken ‘leke yüzeysel mi?’, ‘derin mi?’ ‘zeminde kılcal damar içeriyor mu?’ ‘hastanın cilt tipi nedir?’ sorularını sormak ve tedaviyi bu doğrultuda planlamak gerekir. Cilt çok hassas ve alerjikse soyucu asidik eserlerden kaçınılmalıdır. Damarsal yer varsa lazer tedavisi ile leke tedavisi kombine edilebilir. Leke açıcı eserleri içeren kokteyl eserlerle mezoterapi, leke tedavisinde sık başvurduğumuz işlemlerdendir” tabirlerini kullandı.

“YAZ AYLARINDA ÖNERMİYORUZ”

Güneş lekesi tedavisinde başarıyı etkileyen en kıymetli faktörün nemlendirici ve güneş esirgeyici kullanımına ihtimam gösterilmesi olduğunu vurgulayan Yanardağ, “Güneş lekesi tedavisi sonbahar ve kış aylarında yapılmalıdır. Güneş lekesi tedavisini ilkbahardan yaz mevsimine geçiş periyodunda ve yaz aylarında önermiyoruz. Bu aylarda güneş hami prosedürlere dikkat çekiyoruz. Güneş lekesi tedavisi sırasında güneşten korunma çok değerlidir. Bilhassa leke tedavilerinden sonra şahıslar, yeni lekelerin oluşmaması için hayat boyunca güneşten kollayıcı eserler kullanmalıdır. Asıl hedefimiz, bu lekelerin oluşumunu engellemektir. Güneş lekesi tedavisi güç ve sabır gerektiren bir süreçtir. Bir ay içinde topikal eserlerle geçirebildiğimiz lekeler olabildiği üzere bazen tüm sistemlere karşın hormonal faktörler, kullanılan ilaçlar, mesleksel maruziyet üzere nedenlerle tedavi çok uzun sürebilmektedir” dedi.