Enfeksiyonların savaşında kapalı casus; adaçayı

Latince ismi Salvia officinalis olan ada çayı, ballıbabagiller familyasından gelen tıbbi ve aromatik bitki tipidir.

Uçucu yağ ve baharat bitkisi olan ada çayına ilişkin dünya çapında 5 binden fazla farklı tıp bulunur. Orta Doğu ve Akdeniz bölgelerinde yetişen bitkinin ülkemizde de yaygın olarak yetiştirilir.

Diyetisyen Muhammed Şahin adaçayının kullanım alanlarına ait açıklamalarda bulundu.

Şahin’in açıklamaları şöyle:

Adaçayına mutfakta, aromaterapide ve anti-inflamatuar bir casus olarak kullanabiliriz. Yemeklerinizi lezzetlendirmek hedefiyle adaçayı yapraklarını bir baharat olarak; aromaterapide, adaçayı yağı ile masaj uygulayarak yahut anti-inflamatuar bir casus olarak adaçayı çayını kullanabiliriz.

Adaçayı, içeriğindeki flavonoidler ve polifenolik kimyasallar nedeniyle güçlü bir antioksidan ve antibakteriyeldir.

Adaçayından faydalanabilmenin en pratik yolu yapraklarını demlemektir. Haşlak olmayan suyun (yaklaşık 70 derece) içerisine attığımız 2-3 tatlı kaşığı kadar adaçayı yapraklarını 3 – 5 dakika demliyoruz. Sıcak yahut soğutup buzla Ice Tea olarak tüketebilirsiniz.

VÜCUTTAKİ TOKSİNLERİ ATIYOR!

Adaçayının yararları saymakla bitmiyor. Gerilimi azaltan adaçayı, depresyonu engelliyor. Mide ve kolestrol hastaları için rahatlatıcı bir tesiri bulunuyor. Bedende biriken toksin üzere ziyanlı unsurların daha kolay atılmasını sağlıyor. Adaçayı bedende ödem birikmesini engelliyor ve şişkinliği azaltıyor.

Adaçayı ayrıyeten ağız ve diş sıhhatini da koruyor. Beyin işlevlerini geliştiriyor ve zihni açıyor. Cilt lekeleri üzerinde de çok tesirli olan adaçayı, cilt tonunu eşitleyerek cilde parlaklık kazandırıyor.