Diyetisyen Ramadanoğlu: Dozunda kahve tüketmek fizikî performansı artırıyor

Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Ege Ramadanoğlu, dozunda içilen kahvenin insan sıhhati açısından birçok faydası olduğunu söyledi. Kuru kahve tozunun kafein, potasyum, demir, folik asit, kalsiyum, lif içeriği bakımından epey yüksek olduğunu tabir eden Dyt. Ramadanoğlu, kahvenin içerisinde eser ölçüde sodyum ve A vitamini bulunduğunu belirtti.

YAĞ YAKIMINI HIZLANDIRIR

Kahvenin yüzde 6’sının karbonhidrat, yüzde 42’sinin protein ve yüzde 52’sinin yağdan oluştuğunu lisana getiren Dyt. Ramadanoğlu, metabolizma suratını değerli ölçüde artırarak yağ yakımını hızlandırması nedeniyle fazla kilolarından kurtulmak isteyenler için bedelli bir besin tipi olduğunu vurguladı.

Dyt. Ramadanoğlu,“Vücutta bulunan yağların parçalanmasına ve ortaya çıkan hür yağ asitlerinin güç üretiminde kullanılabilmesine yardımcı olan kahve, sade olarak tüketildiğinde sıfıra yakın bir kalori içeriğine sahiptir” diye konuştu.

İŞ VERİMLİLİĞİ VE KONSANTRASYONU YÜKSELTİR

Kahvenin bedendeki güç seviyesini artırarak zekâyı güçlendirdiğini belirten Dyt. Ramadaoğlu, “Kahvede bol ölçüde bulunan kafein isimli bileşen, tüketimin akabinde süratle kana karışarak beyne ulaşır. Burada üretilen ve uyku haline neden olan adenozin isimli nörotransmitteri bloke ederek uyanıklığı artırır, güç seviyesini yükseltir. Bu sayede gün içerisinde hissedilen yorgunluğu önler. Birebir vakitte zihni açarak iş verimliliğini ve konsantrasyonu artırır. Beyindeki bu tesiri sayesinde kahvenin birebir vakitte ruh halini, hafızayı, tepki mühletini ve genel manada bilişsel işlevleri güzelleştirdiğini gösteren çok sayıda bilimsel çalışma mevcuttur” sözlerini kullandı.

KANSER HASTALIKLARINA KARŞI MUHAFAZA SAĞLAYABİLİR

Kahvenin antioksidan içeriği epeyce yüksek olan bir besin olduğunu söyleyen Dyt. Ramadanoğlu, şu bilgileri paylaştı:

“Yüksek antioksidan içeriği sayesinde sistemli kahve tüketen bireylerde karaciğer kanseri ve kolorektal kanser cinsleri başta olmak üzere birçok kanser çeşidine yakalanma riskinin değerli ölçüde azaldığını gösteren bilimsel araştırmalar bulunmaktadır. Hücre yapısını koruyarak denetimsiz çoğalmayı önleyen kahvenin, birebir vakitte diyabet ve kardiyovasküler hastalıklardan korunmaya yardımcı olarak hayat mühletini artırdığı da bilinmektedir.”

BESİN PAHASI YÜKSEK

Kahvenin besin bedeli yüksek ve kıymetli mikro besin ögeleri içeren bir içecek olduğunu lisana getiren Dyt. Ramadanoğlu, “Bir fincan kahve içerdiği riboflavin (B12 vitamini) ile günlük ihtiyacın yüzde 11’ini, pantotenik asit (B5 vitamini) ile günlük ihtiyacın yüzde 6’sını, mangan ve potasyum mineralleri ile günlük ihtiyacın yüzde 3’ünü, manganez minerali ve niasin (B3 vitamini) ile günlük ihtiyacın yüzde 2’sini karşılar. Bu yüzden sağlıklı olduğu kadar da besleyici olduğu söylenebilir” açıklamasında bulundu.

ALZHEİMER VE PARKİNSON HASTALIĞI RİSKİNİ AZALTABİLİR

Alzheimer, Parkinson ve demans hastalığının dünya genelindeki 65 yaş ve üzeri bireylerde sıklıkla görülen nörodejeneratif hastalıklardan olduğunu vurgulayan Dyt. Ramadanoğlu, şunları söyledi:

“Bilinen kesin bir tedavisi olmayan bu hastalıklarda sağlıklı beslenme ve birtakım besin çeşitlerinin sistemli olarak tüketimi, öteki pek çok hastalık çeşidine oranla çok daha büyük kıymet kazanmaktadır. Nörodejeneratif hastalıkların önlenmesi konusunda epeyce tesirli olduğu bilinen kahveyi sistemli tüketenlerde Alzheimer hastalığının görülme riskinin yüzde 65’e kadar azaltılabileceğini, Parkinson hastalığının görülme mümkünlüğünün ise yüzde 30-60 civarında azaltılabileceğini gösteren bilimsel araştırmalar mevcuttur.”

GÜNLÜK KAHVE TÜKETİMİ 3-4 FİNCANI GEÇMEMELİ

Pek çok çalışmada, yetişkinler için inançlı tüketilebilecek kahve ölçüsünün yaklaşık 3-4 fincan kahve (günde 300 mg kafein) olduğunun altını çizen Dyt. Ramadanoğlu, “Kafeinin en bilinen tesirlerinden biri, kişiyi daha uyanık ve atik yapmasıdır. Kahvenin antioksidan içeriğiyle birçok yararı vardır ve tesirleri de bireyden şahsa değişebilmektedir. Birtakım şahıslarda uykusuzluğa da sebep olabilmektedir. Amerikan Uyku Tıbbı Akademisi kafeini uzun periyodik tesirleri nedeniyle yatmadan en az 6 saat evvel tüketilmesini tavsiye etmektedir. Yani gece saat 22.00’da uyuyacaksanız, akşam 16.00’dan sonra kafein içeren bir besin tüketmemeniz gerçek olacaktır” dedi.

TANSİYON VE KALP HASTALARI İÇİN RİSK OLUŞTURABİLİR

Kahve tüketirken nelere dikkat edilmesi gerektiğinden bahseden Dyt. Ramadanoğlu, “Kahve her ne kadar sağlıklı ve faydalı bir besin olsa da hastalıkları bulunan yahut ilaç kullanan birtakım şahıslar için tüketimi; sağlıklı bireyler için ise çok tüketimi birtakım aksiliklere yol açabilir. Bilhassa tansiyon, kalp ritmi bozukluğu (aritmi), taşikardi ve başka kalp hastalıkları olan bireylerde kahve tüketimi çarpıntıya yol açabilir. Bu olumsuzluk rastgele bir kalp hastalığı olmayan bireylerde de çok kahve tüketimi sonucunda görülebilir. Tansiyon hastalarında ise kahve tüketimi, kan basıncının yükselmesine neden olabilir” sözlerini kullandı.

KAHVE DİYETİ SIHHATE ZİYAN VEREBİLİR

Sosyal medyada sıklıkla lisana getirilen kahve diyeti hakkında da açıklamalarda bulunan Dyt. Ramadanoğlu, “Kahve diyetinin mantığı öğün sayısını azaltarak, orta öğün yapmadan yalnızca 3 ana öğün ile beslenmek, bu öğünler esnasında da 1 fincan Türk kahvesi içerek metabolizmayı hızlandırmaktır. Lakin gün içerisindeki meyve ve kabuklu kuruyemiş tüketiminin kısıtlandığı, süt ve süt eserlerinin tüketiminin ise epey azaltıldığı bu çeşit diyet listeleri ne yazık ki sağlıklı bir formda kilo vermek için gerçek metotlar değildir. Sağlıklı ve kalıcı kilo kaybı için kesinlikle bir diyetisyen dayanağı alınmalıdır” dedi.