CHP’li Polat: Denizlerimiz bu kadar mı kıymetsiz?

Çevre Kanunu ile Birtakım Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi Etraf Komisyonu’nda görüşüldü. CHP Etraf Kurulu Üyesi ve İzmir Milletvekili Yetenekli Polat kurul toplantısında değerlendirmelerde bulundu.

“DENİZLERİMİZ BU KADAR MI DEĞERSİZ?”

Teklifle denizleri kirleten büyük tonajlı gemilere kesilen cezaların ölçüsünün düşürülmesini eleştiren Polat, “Bu uygulama denizlerimizin kirletilmesine çanak tutar” dedi. 2018 yılında yapılan toplantıdaki konuşmasına atıfta bulunan Polat, “Hafta sonu birisi gelip gri suyunu ya da kirli sintinesini yahut çöpünü bizim liman işletmelerimize bıraksa ödeyeceği işletme masrafı ile açık denizlerimizde boşaltması durumunda uygulanacak ceza ortasında bir kıyas yaptım caydırıcı bir ceza olmadığı ortaya çıktı. Yakalanırsa bir ceza ödeyecek, işletme sarfiyatından daha düşük maliyetlerle bir ceza ödemiş olacak. Bizim denizlerimiz bu kadar mı kıymetsiz?” dedi.

“GELİŞMİŞ TEKNOLOJİ ŞART”

Denizlerimizin gereğince takip edilmediğine vurgu yapan Polat, “Mesela biz Foça’da bir gemiden kaynaklı etraf felaketiyle karşılaştık, bir haftadan fazla müddette denizi temizleyemediğimiz üzere kirleten gemiyi de bulamadık. Ayrıyeten karasularımızda gemilerden muhakkak kargoların denize bırakılmasıyla çeşitli yasa dışı işlerin yapıldığı da bir gerçek. Gelişmiş teknolojinin kullanılması, denizlerimizin takip edilmesi ve zaafların ortadan kaldırılması şart” yorumunu yaptı.

“CESARET EDİLMEMELİ”

Mahir Polat konuşmasında gemi sökümünün de bir kirletici olduğuna değindi. Gemi sökümünü bir sanayi olarak tanımlayan Polat, “Fakat dünyanın kirliliği tescillenmiş gemilerinin Türkiye’ye getirilmeye cüret edilmesi bile maalesef bizim mevzuya ve gelecek kuşaklara bırakacağımız mirasa ne kadar sahip çıktığımızı gösteriyor” dedi.

“DENİZİMİZ SUYUMUZ ENGİNDİR YATAĞINI BULUR”

Teklifte yer alan devlete ilişkin kıyı dolgu alanlarına yer altı otoparkı yapabilme imkanı sağlayan maddeyi de kıymetlendiren Polat, “Siz ucuz rant peşinde koşarak ne kadar denizi doldurursanız doldurun ya da akarsuyun yatağını değiştirmeye çalışırsanız çalışın, bir gün gelip denizler ve akarsular kendi yatağını bulacak ve bulduğu vakit da maalesef acı bir tabloyla karşılaşacağız” ihtarında bulundu.