Burak Yılmaz’dan dikkat çeken açıklamalar: Beşiktaş, Galatasaray, ulusal kadro…

Kariyerine Hollanda grubu Fortuna Sittard’da devam eden Burak Yılmaz, Hasan Arda Kaşıkçı’nın Twitch platformundaki HTalks yayınında açıklamalarda bulundu.

“Ben Beşiktaş ile büyüdüm. Aramız pek güzel değil canları sağ olsun fakat ben nitekim Beşiktalıyım”

“Fenerbahçe mesleğim çok berbattı. Kendi kusurlarımdan ötürü. Bir de ne yazık ki Aragones’e rastladım ben. 75-80 yaşındaydı ve çok aksiydi, ben de gençtim ve aksiydim. Biraz kendi yanılgım diyebilirim.”

“2010-2011 dönemi Türk futboluna çok ziyan verdi. Hala da veriyor. O vakit Trabzonspor’daydım ve bizim canımız yandı. Bu süreç Fenerbahçe ve Trabzonspor’a çok ziyan verdi ve vermeye de devam ediyor artık bunu kapatmak gerekiyor. Topluluklara ziyandan öbür verdiği bir şey yok. Bizi 10 sene geriye götürdü. Ben olsam iki topluluğun büyüklerinin yerinde bahis kapatırım.”

“Trabzonspor kadroyu koruyamadı 2010-2011’den sonra. Bir tek Burak Yılmaz kaldı o takımdan. Selçuk, Umut, Jaja, Hükümran gitti. Daha çok söylerim. Daima birinci 11 oyuncusu bunların.”

“Herkesin konuştuğu 3 tane Türk çocuğu oynuyor. Bir sefer bu yabancı kuralı değil, yerli kuralı. Benim kendi ülkemde Türk kuralı var. Birinci 11’de 3 Türk oynuyor. 3 tane Türk kardeşimizi bir yere sığdıramadılar. Yabancıyı 6 tane yaparım. İster tribünde olur, ister kulübede, isterse oynar.”

“Bir tane kardeşimiz problem kontrat uzatmıyor diye oynamıyor. İsim vermeyeceğim. Bu çocuğun annesi, babası, bakmak zorunda olduğu beşerler yok mu? Ver parasını çocuk kalsın. Çocuk 1 milyon euro istiyor, sen vermiyorsun. Sonra yakın olduğun gazetecilerle basının önüne atıyorsun, çocuk hain oluyor. Onun yerine gidip yabancı alıyorsun”

“Galatasaray’da her şey çok düzgündü. Kontratım çok yüksekti. Hak etmiştik de. Ondan sonra dertler çıktı. TL’ye çevirmek istediler, sonra indirim yaptılar. Her şeye evet dedim lakin ne olursa olsun yetmedi. Benim sözleşmemle ilgili daima problemler oldu. Ondan sonra da sakatlığım oldu, ondan sonra taraftarlarla bir şey oldu. O vakit ayrılmaya karar verdim ben. Çok teklif vardı. West Ham United’a gidiyordum ben, menajerimi aradım. O da Çinliler geldi, bizi almaya çalışıyolar bir aydır, bir gidip teşekkür edelim dedi. Neyse gittim, lider beni ikna etti. Ben West Ham United’a gidip teşekkür ettim, Çin’e gidiyorum diye.”

“Çin’de maddi koşullar çok âlâ ancak futbol alt düzeyde. En yakın deplasman 4 saat. Çin’e gittiğim için pişman değilim. Birebir biçimde yeniden teklif gelse tekrar giderdim.”

“Benim için dünyadaki en âlâ futbolcu Cristiano Ronaldo. Çok da karşılıklı oynadık, çok düzgün bir insan olduğunu düşünüyorum. Ben biraz daha Ronaldo’cuyum. Fransa’da Messi’ye karşı da oynadım. Messi safi yetenek, Ronaldo çalışarak bu hale gelmiş. Özendiğim de olmuştur Ronaldo’ya. Benim için hala en düzgünü Ronaldo.”

-9 numara olarak Türk futbol tarihinde kendini nereye koyarsın?

“Çok büyük oyuncular var, birinci 10’a girerim. Zorlarsam 5’e girerim.”

 -Galatasaray – Beşiktaş maçında yaşanan konum?

“Bana Escude’nin müdahalesi yüzde yüz var. Lakin ceza alanı dışında, sonradan izledik. Bülent Yıldırım’ın kusuruydu. Ondan sonra problem oldu Beşiktaş’la, sonra da transfer olduk.”

PORTEKİZ MAÇI

“Kafamda oynamadım. O maçı başında oynaması gerekenler diğeriydi. İsimlere girmeye gerek yok. Ben penaltı kaçırdım. Çok büyük, tarihi bir penaltı. Atsaydım Dünya Kupası’na gidecektik. Bu da futbolun hoşluğu.”

EURO 2016 PRİM KRİZİ

“Prim 500 bin euro’ydu. Oynayanlar primi aldı. Ben de elemelerde 8 gol atmıştım. Neredeyse tüm maçlarda gol atmışım, son maçta da sakatım fakat takımdaydım. Arda otobüste, “Bana bir ikram alırsın” dedi. Alırım dedim. Selçuk da orada, “Ona prim yatmadı” dedi. Arda da kaptan ve herkes nasıl kaptan olduğunu bilir. Arkadaşının, malzemecinin hakkını korur. “Sen nasıl almazsın” diye sonlandı. Ondan sonra bir şey yaşandı. Arda da dayanamadı ve bir şeyler söyledi. Olaylar o denli başladı. Staff da prim almadı orada. En çok hak eden onlardı. Allah razı olsun, o zamanki futbolcu kardeşlerimiz ortasında hoş bir para toplandı ve onlara biz kendi ortamızda verince, o biraz olay oldu. Kümeden da çıkamayınca prim krizi oldu. Bu prim davasını, kim haber yaptıysa, kim basına verdiyse, kim benim ağzımdan haber yaptıysa, onlara hakkımı helal etmiyorum. Prim almadım, prim lafı yapmadım.”

EURO2016’dan sonra Ulusal Ekip alınmaması konusuna değinen Yılmaz, “Çin’de oynuyordum ben o vakit, ve hüngür hüngür ağladım. “Türk Milleti’nden özür dilesinler” falan dediler. 10 gün evvel bir darbe teşebbüsü oldu. Ben de gergindim ve ağladım” sözlerini kullandı.

“Beşiktaş’ta Bursa maçına çıkacağız. Bana reaksiyon gösteriyorlar, Gökhan, Vida, Caner bana sarılıyor, ekip huzursuz. ‘Bana reaksiyon gösteriyorlar, siz etkilenmeyin’ dedim. Sonra alana çıktık tribünler 10 kişiyi çağırdı, beni çağırmadı. Akabinde birden tüm tribün beni bağırdı. Beni orada bağırlarına bastılar. Allah’ım gol atayım dedim, sonra çıktım 2 tane attım.”

-Galatasaray – Beşiktaş maçındaki durum?

“Şampiyonluk maçıydı. Biz kazansaydık Galatasaray’ın önüne geçecektik. 4 ekip yarışıyordu lakin o maç şampiyonluk maçıydı. Ben Fatih Terim’in yerinde olsaydım o denli bir gülüş yapmazdım orada. O kendimi yere attığımı düşündü lakin bana faul vardı.”

Selçuk İnan – Arda Turan – Burak Yılmaz

“Bu grup nasıl bir ortaya gelecek? Ben Hollanda’dayım, Arda İstanbul’da. Selçuk, antrenör lisansını almaya çalışıyor. Lügatımızda küslük diye bir söz yok. Her vakit birbirimizin düzgünlüğünü isteriz, makus günlerimizde yanımızda oluruz. Uygun günlerimizde artık birbirimizin uzak duruyoruz lakin uzaktan da olsa gönüllerimizin her vakit birlikte olduğunu biliyorum.”

“Arda Turan da, Selçuk İnan da ne olacaklarsa, en yeterli olacaklarına eminim. Gönlüm her vakit onlarla bir arada. Her vakit birbirimizin güzelliğini isteriz. İnsanların bir algısı oldu lakin biz bugün telefonda konuştuk. Biz kalben, ruhen her vakit beraberiz. Karam tayfaya bir şey olmaz. 10 sene sonra da Karam tayfa olur.”

“Fatih Terim, Türkiye’nin en büyük teknik yöneticilerinden birisi. Herkesin ne olduğunu bildiği, herkesin hürmet duyması gerektiği biri. Kırgınlık yok, benim için Türkiye’nin en büyük teknik yöneticilerinden birisi. Galatasaray’a en büyük muvaffakiyetleri kazandırmış, Türkiye’nin en büyüklerinden birisi.”