Ahmet Ümit’ten ‘yazar’ olmak isteyenlere tavsiye

Beşiktaş Belediyesi’nin kültür sanat aktiflikleri kapsamında düzenlediği imza ve söyleşi günlerinin son konuğu şair ve müellif Ahmet Ümit oldu.

Beltaş Kitap Kafe’de okurlarıyla buluşan Ümit, son çıkardığı ‘Bir Aşk Masalı’ isimli kitabından bahsetti.

Kitabında aşkın tabiatından ve masaldan bahsettiğini belirten Ümit, aşkın ve sevginin şiddetten uzak durması gerektiğini vurguladı. Keyifli geçen bir söyleşinin akabinde büyük bir kalabalık kitaplarını imzalatmak için sıraya girdi.

“KİTAP VE EDEBİYAT MECBURÎ TÜKETİLMESİ GEREKEN UNSURLARDAN BİRİ”

Söyleşide konuşan Ahmet Ümit, “Bugün Beşiktaş’taydık. Beşiktaş Belediyesi’nin bir kültür aktifliği olarak Beltaş Kafeye geldik. Dayanılmaz bir ilgi ve kalabalıkla karşılaştım, elbette çok sevindim. Belediyelerin bu çeşit kültürel alanlar açmasını, bu türlü kültürel etkinlikler düzenlemesini, kafelerde muharrirler ve okurları buluşturmasını çok önemsiyorum. Zira kitap ve edebiyat aslında zarurî olarak tüketilmesi gereken unsurlardan biridir. Nasıl ki vücudumuzu beslemek için besin alıyorsak, edebiyat da ruhumuzu beslemek için aldığımız kararlardan biridir. Belediyelerin de buna takviye vermesini çok önemsiyorum. O yüzden bu çeşit etkinliklere katılmaktan büyük bir zevk alıyorum. Bugün söyleşimizde okurlarımla ‘Bir Aşk Masalı’ isimli son kitabımı konuştuk. Burada aşkın tabiatından ve masaldan bahsettik. Masalın Türkler’de edebi gelenek olduğundan bahsettik ve aşkın ve sevginin şiddetten uzak olması gerektiğinin altını çizdik” dedi.

“YENİ MUHARRİRLERİMİZİN ORTAYA ÇIKMASI LAZIM”

Türkiye’de müellif olmanın çok güç olduğunu söyleyen Ümit, şunları ekledi:

“Genç müelliflere bıkıp usanmadan yazmaya devam etmelerini öneririm. Zira fazla mahzurlar ve kahırlar var, yeni yeni kendileri olmaları çok kıymetli. Yani yine bir Dostoyevski, Yaşar Kemal ve Aziz Nesin olmanın bir manası yok. Kendileri olmaları gerekiyor ve bize yeni muharrirler armağan etmeleri gerekiyor. Bunu lakin genç müellifler yapabilir. Türkiye’de okuma alışkanlığı elbette kâfi değil.

Ama az olduğunu da söyleyemeyiz, işte burada görüldüğü üzere. Türkiye’nin her yerine gidiyorum. Orada da bu türlü ağır bir ilgiyle karşılaşıyorum. Bu çok değerli lakin kâfi değil, giderek çok daha fazla müellife ilgi göstermek lazım. Yalnızca belirli müelliflere değil daha fazla Türk müelliflerine ilgi göstermek lazım. Zira biz müellifler Türkçe’yi kullanıyoruz, lisanımızı kullanıyoruz. Biz lisanımızla düşünürüz. O nedenle yeni yeni müelliflerimizin ortaya çıkması lazım ve okurlarımızın da onlara baht vermesi lazım.”