“Türk mühendisler, çelik dalında 3 yılda paradigma değiştirdi”

Metalürji alanında yaptığı memleketler arası çalışmalarla tanınan Prof. Dr. Hamdi Ekici, Türkiye’de paslanmaz çelik kesimindeki çalışmaların Avrupa başta olmak üzere yurt dışında dikkat çektiğine işaret ederek, “Türk mühendisleri 3 yılda paradigma değiştirecek çalışmalar yapabiliyorsa, cevherden de üretim yaparız, sonraki süreçleri de yaparız. Şu ana kadar cevherden üretimin olmaması garipsenmesi gereken bir durumdur. Hele hele, ulusal teknoloji atılımı içinde olduğumuz şu günlerde Türkiye’nin kendi iç tüketimi çok daha artacaktır. Kaldı ki Avrupa ve Orta Doğu’nun ortasında bir ülke olarak bu fırsatı artık kaçırmamamız gerekir.” dedi.

Kendini Türk metalürji endüstrisinin gelişimine adayan ve dünyanın en genç profesörlerinden biri olan Prof. Dr. Hamdi Ekici, Türkiye’de paslanmaz çelik üretimi konusunda değerli değerlendirmelerde bulundu. “Türkiye’de paslanmaz çelik üretimi yok!” sözünün daldaki herkesin duyduğu bir söz olduğuna vurgu yapan Ekici, “Bize de çok söylendi, ne vakit paslanmaz çeliklerle ilgili bir geliştirme yapmaya çalışsak ‘üretimi yok ki, alıp satıyoruz’ mahiyetinde şeyler söylendi. Bu şekil yorumlar yapanları anlayamıyorum. ‘Üretim’ dediğimiz kavram teknik olarak tek bir evreden ibaret değil. Hele hele paslanmaz çelik üretimi çok karmaşık bir süreçtir.” diye konuştu.

Paslanmaz çeliklerde yassı eserlerin cevherden döküme ve sıcak haddeye kitlesel üretimin şimdilik Türkiye’de olmadığına işaret eden Ekici, “Fakat soğuk haddeleme ve sonraki süreçler 2007 yılından bu yana Türkiye’de mevcut. Örneğin; bu süreçler Türkiye birinci olarak benim de içinde yer aldığım Trinox Metal’in Çorlu tesislerinde hayata geçirildi. Yani Türkiye’de paslanmaz çelik üretimi yok diyemeyiz, birincil tesisler yok diyebiliriz.” sözlerini kullandı.

“DDQ kaliteyi lakin ben üretebilirim diyen dünya devlerinin elinden bu desteği aldık”

Trinox Metal’de yeterli bir mühendislik takımı olduğunu belirten Ekici, “Bu grup, neredeyse paslanmaz çelikte paradigma değiştirmeye oynuyor. Örneğin; tüm dünyada, AISI 304 alaşımında nikel içeriği yüzde 9’dan aşağı olursa materyalin derin çekme kalitesi (DDQ) olamayacağına inanılıyor; lakin o denli değil. Bunu tek başına nikel içeriği etkilemiyor, hem her elementin başkaları ile bağlantısı hem de ne biçimde üretildiği, proses parametreleri çok tesirli. Artık biz 304U, 304E üzere patentler ile ‘DDQ kaliteyi lakin ben üretebilirim’ diyen dünya devlerinin elinden bu desteği aldık. Bu, Türk metalürji sanayisi için büyük bir gelişmedir.” kelamlarını kaydetti.

Prof. Dr. Ekici, şöyle devam etti: “Paslanmaz çelik üretirken yaptığımız asitleme üzere süreçlerde yaptığımız değişiklikler de yakında standartlara ve handbook’lara girecek. Orada da kazanılacak birçok şey var ve bunları bilime kazandırdık. Ayrıyeten, Türkiye’deki paslanmaz yassı mamullerle ilgili yayınların yüzde 90’ını Trinox Metal’in mühendislik takımı yapıyor. Avrupa başta olmak üzere yurt dışında bu çalışmalar dikkat çekiyor.”

Ekici, kelamlarını şöyle tamamladı: “Türk mühendisleri 3 yılda paradigma değiştirecek çalışmalar yapabiliyorsa, cevherden de üretim yaparız, sonraki süreçleri de yaparız. Paslanmaz çelik tüm dünyada çok büyük bir pazar. Her geçen gün daha da gelişiyor. Şu ana kadar cevherden üretimin olmaması garipsenmesi gereken bir durumdur. Hele hele, ulusal teknoloji atağı içinde olduğumuz şu günlerde Türkiye’nin kendi iç tüketimi çok daha artacaktır. Kaldı ki Avrupa ve Orta Doğu’nun ortasında bir ülke olarak bu fırsatı artık kaçırmamamız gerekir.”

Prof. Dr. Hamdi Ekici kimdir?

Kendini Türk metalürji endüstrisinin gelişimine adayan Prof. Dr. Hamdi Ekici, metalürji biliminde değerli çalışmalar yaptı. EKC-101, EKC-102, EKC 17-4 metalik cam özel çelikleri, 304U, 304E üzere paslanmaz çelik alaşım, ısıl süreç programı, döküm programı patentleri olan Ekici, Amerikan Akreditasyon Kurumu tarafından geçtiğimiz Mayıs ayında “profesör tabip üye” olarak akredite edildi. Amerikan Demir-Çelik Teknolojileri Birliği, Türk Kimya Derneği, Yöneylem Araştırması Derneği, Risk İdaresi Derneği, Amerikan Yükseköğretim Kurumu üzere birçok ulusal ve memleketler arası kuruluşların asil üyesi olan Prof. Dr. Ekici, 30 yaşında dünyanın en genç profesörlerinden biri oldu. Ekici, çalışmalarını özel prosesler üzerine ağırlaştırdı. Çok farklı disiplinleri birleştirip endüstriye uygulaması ile tanınan tecrübeli mühendis, farklı ülkelerde birçok kuruluşla standart geliştirme çalışmalarında bulunuyor. Tıpkı vakitte Türkiye’deki ayna komitelerde de vazife alıyor.