İsveç’te profesyonel bir provokatör: Paludan

2020 yılında, Malmö’de onun Kuran yakma teşebbüsü, evvelden müsaade almadığı için polis tarafından engellendi. Paludan, sınırdışı edilerek Danimarka’ya gönderildi. 2 yıl müddetle İsveç’e girmesi yasaklandı. Cezası geçen yılın yaz aylarında tamamlandı.

Paludan, Kuran yakma hareketlerini organize etmek için yine Danimarka sonundaki Malmö kentine geldi. 300 kişilik kümesiyle Värnhems Meydanında tekrar Kuran yaktı. Çıkan olaylar 4 gün sürdü. 20 polis aracı yakıldı, 30 dolayında polis yaralandı, 26 kişi tutuklandı.

MAHKEMEDEN MÜSAADE ALDI

Rasmus Paludan, geçen yılın yaz aylarında da İsveç’in beş bölgesinde Kuran yakmak için yönetim mahkemelerinden müsaade aldı. Müslümanların ağır olduğu Stockholm’un Hallunda, Husby bölgeleri ile Boros ve Trolhattan kentlerinde Kuran yakma hareketi gerçekleştirildi. Paludan, geçen yılın ekim ayında, Göteborg’daki Kuran yakma aksiyonunu Müslümanların yaşadıkları bir mahallede yinelemek için tekrar mahkemeden müsaade aldı. Polis, olay çıkmaması için yakma hareketinin yapılacağı yeri değiştirdi. Paludan, mahkemeye başvurarak polisin bu kararına itiraz etti. Mahkeme, Paludan’ı haklı buldu ve kararlara uymadığı gerekçesiyle Göteborg Emniyet Müdürü Emelie Kullmy’e kınama cezası verdi.

SEÇİMLERLE İLGİSİ VAR MI?

Ortada duran sorular var: Rasmus Paludan, bu provokatif hareketlerini neden kendi ülkesi Danimarka’da değil de İsveç’te gerçekleştiriyor? Ona bu rahatlığı veren, İsveç maddelerindeki esneklik mi? “Düşünce Özgürlüğü” ismine gösterilen müsamaha mü ve bu olayın Türkiye’deki seçimlerle bir ilgisi var mı?