Övünülerek açılan kent hastanelerinin hiçbirinde AMATEM yatağı yok

İstanbul’da evvelki gün husus bağımlısı olduğu tez edilen, ruh ve hudut hastalıkları hastanesinde birçok sefer ruhsal tedavi gören bir kişi annesini feci biçimde öldürerek yaşadıkları meskeni ateşe verdi. Bu olay Türkiye’de ruh ve hudut hastalıklarının tedavisiyle ilgili meseleleri gündeme getirdi. Uzmanlar, Türkiye’deki ruh ve hudut hastalıkları hastanelerinin yetersiz olduğunu vurgulayarak uyuşturucu unsurların tesirinde ya da yoksunluğunda işlenen kan dondurucu şiddet olaylarının giderek artacağını söyledi.

BAĞIMLILIKTA ÖNEMLİ ARTIŞ 

Psikiyatri Uzmanı Dr. Şahut Duran, 2011’de Ruh Sıhhati Aksiyon Planı hazırlandığını lakin bu planın bir sonuca ulaşmadığını söyledi. Duran, “Madde bağımlılığı konusunda tüm dünyada olduğu üzere ülkemizde de önemli artış var. Buna karşın bu hususta çok eksiklik var. Hâlâ 100 yıl öncesinin formülleriyle, 100 yıl evvel kurulan hastanelerle hizmet verilmeye çalışılıyor. Tedavi hizmetleri kâfi değil, yatak sayısı yetersiz, bu bahiste uzmanlaşmış psikiyatri uzmanı, psikolog, toplumsal hizmet uzmanı sayısı çok eksik” dedi.

Ülke genelinde her kentte AMATEM bulunmadığının altını çizen Duran, “Sadece muhakkak başlı hastanelerde bu servisler var. İstanbul da bu bahiste çok yetersiz. Türkiye’de şu anda yalnızca altı büyük ruh sıhhati hastanesinin AMATEM’i var. Onun dışında birkaç eğitim ve araştırma ile üniversite hastanesinde var. Övünülerek açılan kent hastanelerinin hiçbirinde AMATEM yatağı yok. Birçoğunda psikiyatri yatağı bile yok. Bu türlü bir durumda sıhhat hizmetine erişim kasvet yaratıyor” dedi. Uyuşturucuyla gayretin yataklı tedavi hizmetlerinde artış yapılarak yürütülecek bir gayret olmadığını da vurgulayan Duran, tedavi edilen hastaların takiplerinin de çok değerli olduğunu belirterek “İstanbul’da tedavi olup yaşadıkları kente döndüklerinde takipleri yapılamıyor. Yerelde de tedavi merkezleri açmak şart” sözlerini kullandı. 

POLİTİK İSTİKAMETİ DE VAR

Psikiyatri Uzmanı Duran, uyuşturucu tedavilerinde muvaffakiyetin düşük olmasıyla ilgili de “Dünyada en düzgün tedavi merkezlerinde bile büsbütün unsurdan kurtarma oranı düşük. Bunu belirleyen unsura kolay erişim, sosyo kültürel özellikler, ülkenin politik durumu
gibi etkenler var. Unsurun piyasadaki durumunun politik bir istikametinin olduğunu da görüyoruz. Hususun denetim edilemediği bir süreçte yalnızca psikiyatrik tedavinin muvaffakiyetini öne sürmek çok gerçek değil” değerlendirmesini yaptı. 

“SESİMİZİ DUYUN”

Psikiyatrist Arif Verimli, uyuşturucuyla uğraş için hemen 20 tane 300’er yataklı Ruh ve Hudut Hastalıkları Hastanesi yapılması ve bunların beşinin yalnızca AMATEM olması gerektiğini söyledi. Verimli, “Uyuşturucu – uyarıcı unsur kullanımı ve bağımlılığı vahim boyutlarda ve bu hata oranını yakın gelecekte üç katına çıkaracak. 1990’dan beri unsur bağımlılığı ve unsur bağımlıları ile çalışan bir tabibim AMATEM açın, AMATEM yok, yatak yok, kâfi değil. Sesimizi duyun” açıklaması yaptı.